Mağazada Başladı Evinde Sikti

Merhaba, ben Celine. Ben 34 yaşındayım. Bu hikaye 14 yıl önce başıma geldi. O sırada 20 yaşındaydım, Ankara’da okuyordum ve aynı zamanda mağazada katip olarak çalışıyordum. Bir gün dükkanda çalışırken, benim yaşımda bir sporcu dükkana girdi, çok güzel bir görünüme sahipti. Görünüşünden etkilenmediğimi söyleseydim yalan olurdu. Sağ elindeki eksik parmaklar dışında mükemmel bir görüntüye sahipti. Babası için damgalı pantolonlar satın aldı, satın aldığında askıda bulunan pantolonların 40. bedenini istedi. Ve ben genellikle “kimin için?”Ben dedim. “Benim için.”dedi. “40 beden olamazsın.” Ben söyledim. “40 beden istiyorum.” O söyledi. Hayır dedim, inatla 40 bedenini istedi. Dedim ki, “Tartışmak ister misiniz? Akşam yemeğinde! 40. bedeni alamazsınız!”Ben dedim. “Peki, peki!”Dedi ve ben bir çift 40 beden pantolon ve bir çift 42 beden pantolon verdim (aslında 44 beden vermeyi düşünüyordum, şişman görünüyordu ama ısrar ettiğimde 42 verdim).

Her halükarda kabine girdi, pantolonundan birini giydi ve dışarı çıktı. Sanki pantolonlar onun için özel olarak yapılmış gibi. Hemen dedim ki, “Bak, 42 numara oturdu çünkü sen güzelsin ve inatçısın çünkü 40 yaşındasın!”Ben dedim. Diğer pantolonlarımı elinde tuttu, hafifçe gülümseyerek. Kolundaki pantolon 42 bedenindeydi, ben resmen bir pisliktim. Bana dedi ki,”Akşam yemeğine ne zaman gideceğimize bahsi kazandım?”Dalgakıran. Onu bağlamaya çalıştım ama kurtaramadım, Cumartesi gecesi için anlaştık.

Cumartesi kalkış saatimden 5-10 dakika önce mağazanın önüne geldi. Oldukça zarif giyinmişti ve o gün bahse girdiğimiz pantolonları giyiyordu. Dışarı çıktık. “Nereye gideceğiz?”Ben dedim. “Akşam yemeğini kaybettin, seç!”dedi. Onu Tuna’da tanıdığım bir restorana da götürdüm. Akşam yemeğinde konuşmaya başladık. Bu çok hoş bir sohbetti ve samimiydi. Yemek yerken ona her şeyi anlattım: burada yalnız yaşam hakkında, gittiğim okul hakkında, babamın mesleği hakkında, annemin ev hanımı hakkında. Onun hakkında bildiğim şey, hastanede çalıştığı, teknisyen olduğu ve adının Korey olduğu idi. Akşam yemeği bitti, ona veda edip telefonunu isteyecektim, o da şöyle dedi: “Akşam yemeği yedik, hadi eğlenelim, akşam yemeği sipariş ettin, aşağıda kalamam, seni güzel bir yere götüreceğim!”diyor-o. İlk başta hayır dedim ama ünlü bir kulübe gideceğimizi söylediğimizde kabul ettim. (O zamanlar Ankara’nın en lüks disko barıydı ve beni çok ilgilendiren bir yerdi).

İçeri girdik ve taksiye bindik. Kapıdaki koruma hemen önünüze düğmelerini taktı: “kardeşim, hoş geldiniz!”Dalgakıran. O zaman daha önce buraya birkaç kez gitmişti. İçeri girdik, barda oturduk. Barmen de onu tanıyordu. Bana dedi ki:”Ne içiyorsun?”diyor. “Bira.”Ben dedim. “Hiçbir durumda senin gibi güzel bir kız bu kadar basit içecekler içmemeli, hadi sana Baileys’i alalım!”Dalgakıran. “İyi”. Bunu söyleyebildim. Bu benim ilk kez bu içeceği içmeye gidiyordum ve inan bana, bundan çok keyif aldım. Kremalı şekerli kahveyi, buz parçaları eklenmiş bir içki olarak düşünün. Bir süredir içiyoruz. Ben çok sarhoştum. Dans ederken onun kokusundan o kadar etkilendim ki ona sürtündüm ve onu uyandırmaya çalıştım. Onunla birlikte olmak istedim, bunu kafama sürdüm, onu almak zorunda kaldım…

Ben çok sarhoştum. Bana dedi ki, “Seni şimdi eve bırakacağım!”diyor. “İyi”.Ben söyledim. Taksiye bindik. Daireye yarı uykuda, yarı uyanık olarak geldik. Beni yukarı çıkardı. Evime girdik, koridordaki dudaklarına yapıştım. Uzun bir öpücükten sonra kendimi hatırlamıyorum. Amacım onu resmen gururlandırmaktı.

Ertesi gün uyandığımda tüm kıyafetlerimle odamda yatıyordum. Kalktım, yüzümü yıkadım ve koridora girdim. Koray giysilerini çıkardı, dikkatlice katladı, sehpaya koydu, üzerine bir battaniye attı, kanepeye uzandı ve uyuyakaldı. Sarhoş halimde elini bana bile kaldırmadı. Onun yerinde başka bir erkek olsaydı, ben ona çok bağlıyken benimle istediğini yapabilirdi. Ancak Korey hiçbir şey yapmadı. Bu davranış onu daha da çekici kıldı. Ona kahvaltı hazırladım ve onu uyandırmak için koridora çıktım.

Açıktı, üzerinde sadece dar bir bakır toka vardı ve büyük penisi içine kıvrılmıştı. O anda ona atlamak istedim ama kendimi kontrol ediyordum. Onu uyandırdım. Ellerini ve yüzünü yıkamak için banyoya gitti. O ayrılırken hayranlıkla sırtına baktım. Tam üçgen bir vücudu, dar kalçaları, ince beli, geniş omuzları, kaslı kolları ve çok meydan okuyan omuzları vardı. Birlikte kahvaltı yaptık. Gece bir not getirdim: “Senin yerinde başka biri olsaydı, bana istediğini yapardı!”Ben dedim. “Evet, biliyorum ama iki kişi karşılıklı olmasını istiyorsa seks iyidir! Öp öp, yoksa, ya sarhoşken seni becerseydim, ya seni becermemiş olsaydım!”dedi. Bu cümleyi bitirdiğinde ben zaten kucağına oturmuş, dudaklarına yapışmıştım…

Beni kucağında odama götürdü, yere indirdi ve o kadar sessiz hareketlerle beni böldü ki ben bile o kadar sessizce soyunamadım. Beni yatağa uzatarak dudaklarıma sarıldı, önce kulak memelerimi emmeye başladı, oradan boynuma indi. Öpüşmek ve emmek arasında çok memnun kaldım. Aralık. Göğüslerime indi, onları emdi ve okşadı. Bir an orada kaldıktan sonra aşağı inmeye ve emmeye başladı, amımı yaladı. Dilini o kadar güzel kullandı ki nefesimi kesmişti. Parmağını amımın içine sokmaya, parmağıyla beni uyarmaya ve klitorisimi emmeye başladı. Bana kısa sürede ilk orgazmımı verdi. Ona şimdi bana girmesi için yalvarıyordum…

Üzerime bastı, yavaşça içime girdi. Boşaldıktan sonra tamamen rahatlamış olan amımın her milimetresinde onun sikini hissedebiliyordum, o kadar harikaydı ki tarif edemem. Şimdi çabucak içeri girip amımın içine giriyordu. O hızlanınca dedim ki, “Daha fazla, daha fazla!”İnledim. Bir süre bu şekilde bekledikten sonra beni tepeye kaldırdı ve tekrar amımın içine girdi. Ben onun üzerine eğildim, göğüslerimi emdi ve amımı alttan pompaladı, kavga etti. Sonra beni omuzlarımın üzerinden itti ve beni tamamen ayakta durmaya zorladı. Onun penisi hala içimdeydi. Belimden tuttu ve ileri geri sallanmaya başladı. Beni gittikçe hızlanan bir ritimle sarsıyordu. Ve tekrar orgazm oldum. Ne orgazm! Amımdan akan su aramızda koray’ın yüzüne akıyordu. Aralık. Ve o hala öpüşme sürecindeydi..